Endonezya - 2008
'' Nazik kalpli bir adama...
Uzun zamandır acıdan başka birşey tatmadım.
Acı çekerek kararmıştım.
Allah'tan başka kalbimde kimse yoktu.
Ama sen nurunla geldin.
Sana yakın olmak istiyorum.
...öptüğün bir alnım...
sildiğin gözyaşlarım olsun istiyorum...
Her zaman senin nurunun özlemini duyan birinden. ''
*
Filmin ve kitabın kahramanı Fahri'ye yazılan bir aşk mektubuyla başladım
ki yazıma, içiniz ısınsın. Fahri; Endonezyalı, Mısır'da El Ezher'de
eğitim gören, son derece kibar, yakışıklı, edepli ve en önemlisi imanlı
bir gençtir. Evlenme yaşının gelip çatmasıyla çevresindeki kızlardan aşk
mektupları, teklifler ve imalarla dolu günler geçirmeye başlar. Ama
onun aradığı Allah'ın kendisi için seçtiği "ruh eşidir". Biri türk, biri
Endonezyalı ve ikisi Mısırlı olan dört kızın arasında kalıyor.
Bunlardan biri hristiyan olan arkadaşı Maria...
Farkettirmese de Maria, İslam'a Fahri'yle ısınan bir kızdır.
Maria, bütün hikayeyi değiştiren karakter ayrıca...
*
İslam'da evlilik, aşk ilişkilerini ele alan ve Müslüman bir kız olarak
benim bile "bu kadarıda fazla!" dediğim fedakarlığın işlendiği bir
film...
Habiburrahman El Shirazy'nin çok satan romanından beyaz perdeye
uyarlandığını öğrendiğimde gayet şaşırdım. Çünkü böyle bir hikayeyi
filmden önce okumak isterdim. Kesinlikle daha etkili olurdu.
Filmin ismini tesadüfen üyesi olduğum yegane bir İslami forum sitesinde
duydum. Herkes o kadar etkilendiğini söyleyince izledim. Garip bir
şekilde ikinci izleyişimde ağladım, birinci de tık yoktu :) Bazı
ayrıntılarını gereksiz bulsam da İslam'ı anlamak adına güzel bir çalışma
olduğunu düşünüyorum.
*
Yorumlarıma gelince, bence yukarıda da yazdığım gibi bazı ayrıntılar
gereksiz... Mesela ben Nurul adındaki kızın varlığını gayet gereksiz
buldum. Zaten herkes Fahri'nin edebine hayran... Sonuçta bir etkisi
olmayanların ayrıntılarının öne çıkması saçma oluyor.
Ama bazılarını da çok ince fikirli şeyler olduğunu düşünüyorum. Mesela
Fahri'nin ruh arkadaşı olarak bulduğu ve sevdiği Ayşe'nin (ki kendisi
Türk) bu kadar alttan alıp, fedakarlıkta bulunmasının sebepleri çok
içtendi.
Karnındaki bebek, eşinin kurtulması, bir gayrimüslimin hidayeti ve yaşaması için, kendisini feda etti.
Hem de eşini bu kişiyle paylaşmak zorunda kalacağını bile bile...
"Hepimiz için..." demesi, zaten herşeyi açıklıyor.
*
Fedakarlık sebeplerinin sonuçlarını size fısıldayayım ki, siz de benim gibi şok olun.
Fahri, aşk mektubuna cevap vermediği bir kızın (ki bu mektup en başta
paylaştığım mektuptu) sadece reddedildiği için tecavüz iftirasına uğrar.
Ve bunun cezası idamdır. Filmi izleyince anlayacaksınız ki Fahri'nin
masum olduğunu kanıtlayabilecek tek şahit Maria'dır. Fakat o, Fahri'nin
evlendiğini duyunca intihar etmiştir. Hastane yatmaktadır,
uyanamıyordur. Bu yüzden Fahri'nin masumiyeti kanıtlanamıyordur.
*
Ayşe ise hamiledir ve kocasının masum olduğundan zerre şüphesi yoktur. Bu sınavda biri feda olacaktır, o da kendisidir.
Eşinin kurtulması için Maria'nın uyanması gerekir. Bunun içinde Fahri'nin Maria'ya gitmesi...
Fahri , hastanede ikinci eşi Maria'yla evlenir. Maria uyanır, Fahri
ikinci eşinin şahitliğiyle iftiradan kurtulur. Eşini paylaşmak zorunda
kalan Ayşe, Türkiye'ye gitmek istese de izin vermezler.
Ayşe doğuma gittiği gün, Maria'nın gizli kalmış hastalığı ortaya çıkar.
*
Ve son sahne...
Biri ölüm döşeğinde, diğeri sağında olan iki eşiyle Maria'nın isteğiyle ilk namazlarını kılarlar.
Namaz bittiğinde Maria yaşamıyordur.
-
Son repliklerden :
- "Ayşe... Fahri... Ben sizden özür diliyorum. Galiba sahip olmakla, ruh eşi olmak aynı şey değilmiş"
Filmin başı da sonu da Mısır ve Nil'in ruh eşi olduklarını söylemeleriyle başlıyor...
Ve Fahri, ruh eşi Ayşe'yle Nil'ine yürüyor...
Benim bu filmden anladığım yegane şey : Aşk, biraz da fedakarlıktır.
Filme notum : 9/ 10
İzlemek isteyenler Youtube'dan tek linkle izleyebilirler. Alt yazılısını bulmak mümkün.
Filmle ilgili bazı yorumlar:
Habibullah
El Shirazi’nin meşhur romanının filmi Sevgi Ayetleri. Yönetmenliğini
Hanung Bramantyo’nun yaptığı bir Endonezya filmi..
-
Sevgi Ayetleri 11 Eylül sonrasındaki
süreçte İslam’a ve Müslümanlara yönelik haksız iddialara İslam’ın
gerçek yüzünü anlatma iddiasıyla karşılık vermek isteyen bir film.
-
Fakir bir ailenin çocuğu olan
Endonezyalı bir gencin(Fahri) kazandığı bursla geldiği Mısır’ın El Ezher
üniversitesinde başarılarıyla çevresindeki bayanların ilgisini çekmesi
ve onların paylaşamadığı biri haline gelmesi anlatılıyor filmde.
-
Mısırda yaşayan Müslüman ve
Hıristiyan ailelerin kızlarının yanında Amerikalı ve Almanyalı
kadınların ilgisi de Fahri’nin üzerinde.Fahri ise bu durumu sadece
Telakki derslerinin hocası ve bir anlamda şeyhi olan kişiyle
paylaşmaktadır.
-
Fahri’nin ağzından olayların cereyan
edişine göre İslam’da flörtün uygun olmadığı, yabancılara karşı
ülkelerine iyi amaçlar için geldikleri takdirde hiçbir zarar verilmemesi
gerektiği, mazlumlara ne şart altında olursa olsun yardım edilmesi
gerektiği vurgulanıyor filmin muhtelif sahnelerinde.
-
Güncel bir Yusuf Masalı
Almanya
vatandaşı olan Müslüman zengin bir ailenin kızıyla, kendi isteğiyle
evlenen Fahri’nin, kendisine ilgi duyan diğer bayanların
kıskançlıklarına yenik düşerek bir anda tecavüz iftirasıyla Fahri’yi
hapse düşürmeleri ve Fahri’nin Mısır hapishanesinde geçirdiği zamanın
Hz. Yusuf kıssasına benzetilmiş olması oldukça başarılı.
Fahri’nin
idam cezası ile yargılanırken hapishanedeki geçen günleri ve elde
ettiği her şeyi bir anda kaybetmiş olması onun birçok şeyi yeniden daha
derinlikli düşünmesini sağlar. An gelir namaz kılacaktır ama namaza
nasıl başlayacağını bilemez çünkü unutmuştur.
İslam’ın kadına verdiği değer
Filmde
İslam’ın kadına bakış açısı birkaç yönüyle vurgulanıyor. İslam’da
kadının alçaltılmadığı ona cennetin ayakları altına serileceğinin
müjdelendiği belirtiliyor.
Aile
içi şiddete İslam’da kolay kolay izin verilmediği sadece çok aşırı
itaatsizlik durumlarında olabileceği anlatıldığı gibi bu yolu sürekli
gereksiz yere kullananların da kendilerinin İslam’la alakasının olmadığı
filmde izleyiciye fark ettirilmekte.
Çok
eşli evlilikler mevzuu filmde mecburiyet hali olduğunda ve eş olacak
kişinin İslam’la müşerref olma ihtimali göz önünde bulundurularak
gerçekleştiriliyor ancak birkaç replikte de geçtiği üzere “Eşler arası
adaleti sağlamak imkânsızdır ancak siz adil olmaya çalışırsanız Allah
size yardım eder” deniliyor.
0 yorum:
Yorum Gönder