"Doğru söylediğin zaman kimse inanmayacak. İşte, yalan söylemenin cezası budur"
Asghar Farhadi'nin, Oscar ödülü aldığı "Bir Ayrılık" filminden önce
çekilen, 2009 yılına ait filmi Elly Hakkında'yı izlemek ve paylaşmak
istedim bugün.
Basit bir yalan ya da gizlenen bir gerçekle yürünen yolun sonu uçurum
ise, ayağın kayıp düşmemesi mümkün müdür? Ya beraberinde sürüklenen
kayaların paramparça olmaması?
Yakın arkadaş olan 3 çift, bekar bir erkek, bu erkekle tanıştırılmak
istenen genç bir kadın ve çocuklarla çıkılan kısa bir tatil. Sepideh,
çocuğunun öğretmeni Elly'yi, Almanya'dan eşinden boşanarak gelmiş yakın
arkadaşı Ahmet ile tanıştırmak için bu tatilin mimarı olur. Deniz
kenarında kiraladıkları villaya yerleştiklerinde işbirlikleri, uyumlu
tavırları ve eğlenceleriyle çizdikleri mutlu tablo, küçük Arash'ın
boğulma tehlikesi geçirmesi ile tersine döner. Elly bir anda ortadan
kaybolur. Arash'ı kurtarmaya çalışırken boğulmuş mudur yoksa en başından
beri takındığı huzursuz tavrına sebep sessizce gitmiş midir? Cevapları
ararken ortaya çıkan yalanlar, yalanları kapatmak için kurulan yalanlar,
yalanlarla kurtarılmaya çalışılan hayatlar.
Ahmet'in eşinden neden ayrıldığını sorar Elly. Hikaye basit olsa da
sebebi büyüktür. Filmin parçası olan diyalog, filmin bütünüdür.
Elly : Neden ayrıldın?
Ahmet : Bir sabah uyandık, duş aldık, kahvaltı yaparken dedi ki; "Ahmet, kötü bir son, sonsuz umutsuzluktan iyidir".
Eşyalarını ardında bıraktığı için, Elly'nin boğulmuş olacağına daha çok
inanırlar. Umut hayal kırıklığına, güneş bulutlara, renkler de griye
bırakır yerini.
Çıkagelir nişanlı. Aslında hep vardır da yalanlarla gizlenir varlığı ve
yine yalanlar ortadan kaldırır yokluğunu. Onun gerçeği ölüm değil
sevilmek ve bilinmektir. Hatırlamak istediği son şey Elly'nin cansız
bedeni değil, onun tarafından sevildiğini bilmektir. Bu yüzdendir
öldüğünü kabullenmesi. O, inanmak istediği şeyin peşindedir sadece.
Sepideh'in küçük yalanıyla başlayan hikaye tek gerçekle son buluyor gibi
gözükse de Farhadi yine bizi senarist olarak bırakıyor ve noktayı kendi
senaryomuzla koyuyoruz.
Yönetmenin "Bir Ayrılık" filmine ilk yazımda yer ayırmıştım ve İran
sinemasının alışkın olduğumuz tarzının dışında, Hollywood filmlerine
yakın tarzda olmasından dolayı, olumlu görüş belirten birçok izleyici
ile aynı fikirde olmadığımı söylemiştim. Aynı görüşe "Elly Hakkında"
filmi için de sahibim.
Benim olumsuzluğum asla filmin, oyuncuların, senaryonun vs kötü
olmasından değil (aksine hepsi son derece insanı içine çeken
bütünlükte), o aşina olduğum İran kültürünün tadını bu filmlerde
alamayışımdır. Dram yükü, kadın-çocuk ağırlığı, gelenekler, inanç . . .
Eksiklikleri bana İran Sineması'nın dışında bir film izlettiriyor sanki.
Filmdeki iki ilginç noktaya değinmeden olmaz. İlki, Elly'nin gerçek
isminin ne Sepideh ne de nişanlısı tarafından bilinmemesi. İkincisi ise
(belki de bazı izleyicilerin hayal gücü çok kuvvetlidir), yurt dışı
kaynaklı kritiklerde ve yorumlarda ortaya çıkan "about elly" (Elly
hakkında) / "about a lie" (yalan hakkında) benzerliğidir.
Oyucuların birçoğunun yeteneğine, paylaşmış olduğum filmlerde şahit
olduk. Ahmet'i, Peyman'ı, Shohreh'i Bir Ayrılık filminden, Sepideh'i
Şirin, Yarım Ay'dan tanıyoruz.
0 yorum:
Yorum Gönder